Ozon Tedavisi

Ozon tedavisinin dozu ve sıklık durumu; hastalığın hangi evrede olduğuna, kişinin yaşına ve daha birçok farklı faktöre göre belirlenir. Bir başına kullanılamayan ozonun havayla temasa geçmemesi de mühimdir. Karışımda en çok yüzde beş oranında yer alan ozon, aynı esnada hastalara direkt olarak damar yoluyla uygulanamaz. Günümüzde onay alan ve farklı tekniklerle uygulanabilen ozon tedavileri de vardır.

Sistemik

Sistemik yönlü uygulamalardan bir tanesi haline gelen majör yöntem bugüne baktığımız zaman en çok tercih edilen ozon tedavi yöntemlerinden biri olmuştur. Hastalardan elli ila iki yüz cc arasında bir düzeyde kan alınmasıyla hemen hemen on dakika süresince oksijen ve ozon karışımıyla birleştirme yapılır. Bahsi geçen güncel karışım ise hasta kişiye damar yoluyla tekrar verilir.

Majör yolda uygulama düzeyi ve seans sayısı netleştirilirken hastalığın ne olduğu ve tabii ki kişinin yaş durumu gibi etkenlere de mutlaka bir bakılmalıdır. Vajinal insüflasyon ve rektal durumlar ise majör yöntemlerin muadili biçimindedir. Kanser ve diyabet gibi damar yolunun açılmaması gereken kişilerde uygun doza sahip oksijen ve ozon karışımı vajina ya da anüsten verilir. Uygun doz olması çok önemlidir.

Bu yöntem sayesinde bağırsak ve karaciğer rahatsızlıklarında iyileşme görülür. Bir de lokal yöntemler vardır. Birazdan bahsedeceğimiz lokal yöntemleri sistemik yöntemlerle karşılaştırdığınız zaman temel farkları çok daha net bir biçimde görebiliyor olacağınızı düşünüyoruz. O halde sizi daha fazla bekletmeden lokal yöntemlerin beraberinde getirdiği her bir detayı anlatma kısmına geçmiş olalım.

Lokal

Lokal işlemler rahatsızlığa uygun olabilecek bir dozda oluşturulan oksijen ve ozon karışımının damara değil de tendon, eklemler, kas, vücut boşluğu ya da cilt üzerine uygulanmasıyla alakalı olmaktadır. En fazla seçilen lokal yöntemlerin başında minör yöntem gelir. Bu yöntem aslında birçok kişi tarafından aşılama adı ile de bilinmektedir. Hasta kişilerden 2 cc ila 5 cc arasında kan alınır.

Bahsi geçen kan ise oksijen ve ozon karışımıyla birleştirilir. Böylece bu karışımın kişinin kas dokusuna uygulanması işlemleri de gerçekleştirilmeye başlanmış olunur. Torbalama da bir çeşit lokal uygulamadır. Bu uygulama da kapanmayan yaralarda, enfekte hale gelen yaralarda, ülser tedavisinde büyük bir role sahiptir. Lezyonun yer aldığı deri özel boyuta ve yapıya sahip bir torbayla sarılır.

Bahsi geçen bölgeye ise ozon gazı verilir. Detoks, zayıflama ve selülit azaltma süreçlerinde de aktif olarak misyon edinen lokal uygulamalardan bir tanesi de sauna olmaktadır. Kişilerin kafa bölgeleri haricinde kalan her bölgeleri özel bir kabin içerisine alınır. Oksijen ve ozon karışımı ise nemli deri yüzeyine direkt olarak uygulanır. Seanslar ise hemen hemen on beş ila yirmi dakika devam etmektedir.

Günümüzde birçok kişi ozon terapisinin tesirinin tam olarak ne zaman kendini gösterdiğini merak etmekte ve konuyu da sık sık araştırmayı sürdürmektedir. Hastalık çeşidine bağlı olarak dozu netleştirilen ozon terapisinin kalıcı bir etkisi olmaz. Birçok kişide haftada iki kez ve totalde de on seans uygulanmakta olan ozon terapisi bu zaman zarfı neticesinde tesir gösterse bile belli zamanlarda yinelenmesi gereken bir tedavi yöntemidir. Peki bu tedavi net şekilde tam olarak kaç seans sürer?

Seans sayısı aslında tamamen rahatsızlığın çeşidine ve hasta bireyin durumuna göre değişim göstermektedir. Kişinin kilosu, kullandığı ilaçlar, yaşı ve hastalık evresi göz önüne alınırsa iyi olur. Bununla beraber tedavi hemen hemen on seans neticesinde bitecektir. Bazı hastalardaysa seansların uzadığı görülmüştür. Örneğin ozon tedavisiyle bel fıtığının tedavi edilmesi on iki ila on dört seans sürecektir. Tabii seansların artmasıyla beraber ücret de doğru oranda artacaktır. Bunu da göz önüne almanızda her zaman için fayda var diye düşünüyoruz. Fiyatı işlemi yaptırmadan evvel baştan öğrenmelisiniz. Böylece her iki taraf için de herhangi zor bir durum çıkmamış olur.

Her tıbbi sürecin bir yan etkisi muhakkak bulunur. Dünya genelinde yaygın olarak kullanılan ozon terapisinin yan etkileri ise son derece azdır. Ozonun direkt olarak kendi yapısından dolayı belirgin bir yan etkisinin bulunmadığını söylemiş olalım isteriz. Ara sıra da olsa kısa zamanlı ve geçici biçimde uygulamadan sonra tansiyon düşebilir. Bu tip durumlar tamamen normal karşılanmalıdır. Ayrıca şunu da söylemek gerekir ki ozon terapisi hiçbir zaman devlet tarafından karşılanmamaktadır. İleride bu durum değişir mi bilinmez fakat şu an için hal bu şekildedir. 

Ozon tedavisi enzim eksikliği bulunan, favizm hastası olan, gebe ya da emziren, kronik biçimde alkolizmi olan ve ozona alerjisi olan kişilere uygulanamaz. Günümüzde her klinik de bu konuda dikkatli olmalıdır. Burada saydığımız herhangi bir hastalığa ya da duruma sahip olan kişilere ozon terapisi yapmamalıdır. Bazı kurumlar ne yazık ki bu durumu umursamayıp herkese ozon tedavisi yapabiliyor. Fakat durum bu şekilde ilerlememelidir. Sadece yasak olmayan kişilere bu uygulamanın yapılması gerekmektedir. Her şey usulüne uygun, etik kuralları içerecek biçimde yapılmalıdır. Böylece herkesin yüzü güler ve kusursuz  işlem sağlanır.

Ozon tedavisi son derece ciddi bir uygulamadır. O nedenle her daim bu alanda gelişmiş bir yerde bahsi geçen uygulamayı yaptırmak çok önemlidir. Uzman hale gelmemiş biri size ozon terapisi konusunda yardımcı olacağını söylese bile inanmayın. Her daim herkesçe bilinen ve tavsiye edilen kliniklerde bu uygulamayı yaptırmanızı öneririz. Böylece kendinizi daha iyi hissettiğiniz bir süreç yaşamış olursunuz. 

Modern yaşam biçimi en çok da otuz beş yaşı geçen her kişide bazı zararlı tesirlere sebep olabilmektedir. Hayat tarzı, yiyip içme alışkanlıkları ve karanlık aydınlık döngüsü gibi hayatımıza yüksek oranda etki eden durumlardan ötürü birçok rahatsızlık meydana gelebilir. Yineleyen ve asla durmayan beden ağrıları, isteksiz haller, bıkkın olmak, halsizlik, sabah yorgun uyanmak ve hiçbir şeye konsantre olamamak gibi durumlar modern yaşamdan kaynaklanmakta olan şikayetlerdendir.

Bu ve buna benzer birçok sebepten ötürü sağlıklı bireyler de ozon tedavisi yaptırıp kusursuz şekilde fayda görebilmektedir. Ozon terapisi yaşlanma durumlarına paralel bir biçimde yaşlılık karşıtı tesirinden ötürü meydana gelen tansiyon, damar sertliği, kan yağı bozukluğu ve kan şekeri bozukluğu gibi durumların iyileştirilmesinde de etkin olarak rol oynamasıyla bilinir. Haydi gelin ozon terapisine dair diğer sorularla devam edelim.

Deri altında yer alan dokunun bozulmasıyla selülit ortaya çıkar. Yağ dokusunun kan dolaşımı öteki dokulara nazaran daha az bir düzeydedir ve cildin esnek olmasından ötürü burada bulunan damarların her biri de baskı altında olur. Ozon tedavisi dolaşımın düzenlenmesini sağlar ve damar sistemini de en iyi biçimde desteklemektedir. Bu tedavi selülitin azalmasını sağlar. 

Ozon terapisi fiziksel gücü arttırır ve metabolizmanın da daha hızlı çalışmasını sağlar. Fazla kiloları verme gayesiyle on seanslık olan kürler biçiminde haftada iki defa uygulanan ozon terapisi, sadece sağlıklı beslenme programı ile hayata geçirilirse başarılı olur. Yani yeme içme dengenizi tutturamayıp bu tedaviyi yaptırmanız herhangi bir anlamda bir şey ifade etmeyecek demektir.

Fiziksel açıdan daha hoş bir görünüm elde etmek amacıyla da ozon terapisi yaptırabilirsiniz. Çünkü bu uygulamanın cildi germe ve gençleştirme gibi çok hoş özellikleri de bulunuyor. Değerlendirebilirsiniz. Kendinizdeki bu temel değişime bizzat şahit olduktan sonra ozon tedavisini çok seveceğinizden de kesinlikle eminiz. Böylece harika bir cilde sahip olacak, şu an olduğunuzdan daha genç görüneceksiniz. Kim olduğundan daha da genç ve güzel görünmek istemez ki? O halde elinizi çabuk tutun deriz biz!

Ozon tedavisinin sayısız faydası olduğu aşikar. Peki sizce bu yararlar nelerdir? O halde şu şekilde özetlemiş olalım:

• Bu tedavi sayesinde kan ve lenf sistemi temizlenir. 
• Depresyon durumu azalır ve kişi ferahlar.
• Dokulara ve hücrelere giden kan dolaşımı da hızlanmış olacaktır.
• Kaslarda birikme yapan toksini giderir ve kasların gevşemesini sağlar. Elastikiyet artışa geçer.
• Beyin işlevleri gelişir.
• Hafıza kuvvetlenir.
• Bağışıklık sisteminin gücü artar.
• Enfeksiyon hastalıklarıyla alakalı olarak vücut direnci artışa geçer.
• Enzim ve hormon üretimleri normal formuna döner.
• Venler ve arter adlı damarlar yenilenir, tansiyon da böylece düzelmiş olacak demektir.
• Kas ve eklem ağrılarını azaltır.
• Derinin iyi bir biçimde çalışmasını desteklemesi ile bilinir.
• Cildin gençleşmesini sağlar. Cilt yumuşacık olur.
• Adrenalin hormonunu okside eder ve böylece kişiye ani bir şekilde sakinlik vermiş olur. 

Bu kadar çok faydası bulunan bir uygulamadan kaçınmak gerekmez. Şayet doktorunuz bu tedavi yöntemini size öneriyorsa kesinlikle sizin iyiliğiniz için söylemiştir. Buna her zaman için güvenebilirsiniz. Ozon terapisi canınızı yakacak bir işlem de değildir; tamamen sizin hastalığınızın seyrinin iyileştirilmesine dayalı muhteşem bir teknoloji harikası sağlık yöntemidir. Bu tedaviden lütfen hiçbir zaman kaçınmayın. Size kesinlikle iyi gelecek ve hastalığınız her neyse ona bir şekilde çare olacaktır.